mahrem tablada zehri sunuyor kuru kırmızılar benimdir
yalnız yürüyüşü bitmiş gemiler eve dönsün uğultulu öpüşlerle
geceler bir değil, içimizdeyken vakit nasıl iştir
olanlara nefret, üzerime afiyetli bir bu kalmıştır geriye
durmanın anlamı yok böylesi günlere yaşlanmaktan öte
yirmiler peydahladım tuzlu yaşlar ve nisanlardan bir beşiktaş sahili
farkını bildim, kollarımsız sen ve martı kanatlı iskele
19/7/14