1 Ekim 2014 Çarşamba

SARHOŞ KEDİLER MAHALLESİ


Ne de olsa sarhoş kediler mahallesi nasıl olsa nahoş kokacak
Manzarası az ötede olacak, uzak bir odada bir neye üflenecek
Akşamlarda gözlerimiz kısılacak, ufak kalacak gözlerimiz
Uzakdoğulu tanrılar bunu ister her zaman, tuzlu yaşlar, çokça kalabalık
Ne kadar uzaksa doğuları tanrıların
Biz o kadar yakın/yalnız batılı, yakınız bitimlere, yüzlerimiz bulaşıklı

İnsanlar uzanacak sokaklarda burası sarhoş kedilerin mahallesi
Yaşamadıklarımız hayalden ötesi, ne gelir sarhoşlardan belki bir yağmur
Yağacak ıslattıkça gözlerimizde perdeler, pencerede okullu bir kız
Bekleyecek yalnız bir yokuşun bitmesini, çantasında kötü bir adamın

Kediler sarhoş, yokuşlar yokuşlu, sıcaklar sıcak
Sarı sıcak bir roman, yağmurları sıcak bir cumhuriyet romanı
Çok fazla edebiyat, kızlar ve tanrılar bunu sevmez
Tanrılarınız ölür, kediler susar, birazdan ay doğar günümüze

Küçük bir mahalle, marangoz eski, mülteci kalmış bir sokak
Sokaklarda ölüler, adamın çantası gülüyor, sandalyesiz doğuyor bir masa
Biraz söylenecek biraz dökülecek manzara, biraz sudan ince
Şimdi bir adam titreyecek son duasında rüzgarların
Bir şehadet melodisi, kız kapatacak pencereyi, rahmetsiz ölüler gülecek

1/10