varalım bir ağaç kenarına çokkenar uçurtma gecemizi tüketmeden
her bir köşesi ayrı
her bir gülüş farklı bir yerde
her yerde bir ahenk aksi bir melodi
“seher yeli nazlı yâre bildir beni bildir beni.”
bildir beni
buldur beni aranıp bulunamadığım yerlerden, gün ışıklarından, kalın gecelerden
terkisine ulaşamadığım tepelerden sızan gecelerden
boşlukları dolduramayan gecelerden
kan sızıyor
gün damlıyor dişlerinden
çığlıklar kayboluyor yitik gözlerinde ve de açgözlü, üstelik sağır
işte son soluğumu da aldım sağ yanıma koydum
ya geceyi kaldır
ya beni buralardan aldır
öyle ki gökyüzü ikimize de yetmeyecek