bir sabaha daha ulaşmama isteği... gözlerimi kapatmak istemiyorum sanki bir şeyler olmasını beklercesine. anlamsızlıklarla dolu bir günü daha bitirdim. sanki bitmesi için yaşadım, daha ötesi yokmuş gibi. şimdi ise uyumak istemiyorum. sebebini bilmiyorum, inan ki bilmiyorum. sebep olarak öne süreceğim şey belli ancak bunun olma ihtimali benim yarın sabaha mutlu uyanmam kadar az. hoş gerçi, ikisi de birbirini destekleyen, doğru orantılı şeyler olabilir. ters orantı da olabilir, bilmiyorum. inan bilmiyorum şu anda ne yapıyorum. amacım ne bilmiyorum, yazdığım şeyi tekrar okumuyorum, anlamlı mı anlamsız mı bilmiyorum. sadece yazmak istedim, bunun için de bir insanı suçlayamazsın değil mi? bu yazı tamamiyle amaçsız demek isterdim ancak bunu demek de yalan olacak. bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. sanki yazınca olacakmış gibi hissettim belki de ne olacağını bilmeksizin yahut ne olacağını düşünmeksizin. sadece bir şey "ol"sa... başka hiçbir şey istemiyorum sanırım. sadece bir şeyler olsun, bir şeyler hareket etsin çevremde, vücudumda yahut ta içlerimde bir yerlerde. bu sonsuz bulantı hali, sonsuz bir uzay hissi sanki. boşlukta asılı kalmış gibiyim, ne yükseliyorum ne alçalıyorum. beni tutan hiçbir şey yok. kımıldamam için beni tutan hiçbir şey yok ama felçli gibiyim. aslına bakarsan bu uzun bir müddettir böyle. uzun müddet dediğim öyle belirsiz bir şey değil merak etme. yaklaşık 32 gün 7 saat 14 dakika kadar filan bir süreden bahsediyorum. düşmek bile iyi gelebilirdi. aşağı bakıyorum ve korkuyorum, yukarı bakıyorum ümitsizliğe kapılıyorum. ne düşüyorum, ne çıkıyorum. kurtarın beni buradan, kurtar beni buradan, kurtar ne olur...
daha fazla yazmak mı yoksa yazmamak mı? bu bile bi muamma, tamamen anlamsız. yazsam ne uzalırım ne kısalırım, ancak 32 gün 7 saat 16 dakika filan geçmiş olur, dahası olmaz.