11 Ocak 2016 Pazartesi

şimdi seyreyliyorum
dünya üzerinde herhangi bir nokta
şehir diyebiliriz belki de karanlık yolları
merak ederdim hep oysa martılar neden gülsünler ki diye
bu köprülerin dikişi tutar mı iki yakası bir araya gelmeyen şehirde
vapurlar desen dumanı kaçar insanın genzine olmuyor işte olmuyor
boynunda acı bir tat kalıyor insanın biraz tuzlu biraz kızıl
sarılıyorum birkaç kelime kilitliyor ellerimi
düşlerimde çekingen çizgiler sıradanlaşıyor
büyüdükçe büyüyor gözlerin
saçların zehirli sarmaşıklar
çoğalıyorlar cebimde
parlaklığıyla kaplıyor tüm vücudumu
belki bir fotoğraf karesi ya da ince bir gülüş
o zamanlar çekingen değilim martılar gülüyor mesela
ışıklar dökülüyor yine ellerinden katlayıp içime saklıyorum hepsini
tam buralarda bir yerlerde nefesin olacak, beyaz ve ürkek
dudaklarında bir sıcaklık dolanıyor, kafiyeler ve melodiler
sudan narin sesin ve ben biraz daha büyüyorum seni göğsüme bastırıyorum
onca uzaklıklarla ne yaparsın diye düşünürüm hep böyle zamanlar
yolları siliyorum gömleğimin dirseğiyle gözyaşlarına bandırıp
ve yine o tuzlu, kekremsi tat dökülüyor haritalara bunu düşünmek anlamsız
ve bir kadın diyorum, bir kadın ne denli çoğalabilir, uzaklıklar da anlamsız oluyor
düşten hafif bir elbise dolanmış beline, teninde mehtap ışıkları, bir keman gibi dans ediyor bedeni
etme eyleme rüzgar kaç keredir söylerim, yanakları aşınmasın esmeyiver bir seferlik
sanki ufak ayrıntılar gibi uzunca bir hikayeyi anlamlı kılan
ve sanki dur durak bilmeyen bir deniz seyahati usulca salınan gülüşleri
bitmeyen şarkılar söyleriz sanırdım notaları bir bir dağılırken havada
inanması zor biliyorum ama kandıramayız da gözlerimizi (bunu sen söylemiştin)
birer birer aydınlanıyor geçmişimiz karanlıkları defederken omuzlarından
çağlayanlardan düşüyorum boğuluyorum demesi kolay durmayalım hadi bir hamle daha
ve işte gelecekteyiz
tüm bu denizin zamansızlığı bir yana sanki buluttan bir evdeyiz
minik bir surat olması gerektiği yerde sıcak ve kenetli ellerimiz
ve bir işte daha
çocuklar koşuşuyor bahçelerde gökkuşaklarıyla arkadaş
yere düşen tohumlarımız ve baharı bekliyoruz telaşsız
tüm çiçekler ve binbir çeşit nebatat sana doğru büyüyor
büyüyor ve büyüyor tüm yollar dolayıp asmışız kapının arkasına
uçurtmalara binip seyahatlere çıkıyoruz şimdi esebilir rüzgar
hayal değil bunlar bilirsin ben iyisiyle kötüsüyle bir adam
sen tutarsın ellerimden bak bu güzel bir düş hiç çıkmasın aklından